Hakkımda

31 Ağustos 2011 Çarşamba

1 EYLÜL:)))

hoşgeldin eylül....
Açıkca söylemek gerekirse, yazın geçmesini dört gözle bekliyordum. Ben yazları sevmiyorum. ne biliyim bahar kızıyım ben.Okul çağındanmıdır ne? yazın arkadaşlarımızdan uzakta kalırdık. Okuldan uzak kalırdık. ne biliyim yaz diye tatiller yapılırdı herkesler bir yere giderdi. Ben oldum olası yazları sevmem. İşte o zamanlardan kalma güzel yüzüyle bizi sevdiklerimize kavuşturan EYLÜL  sen hoşgeldin. Güzel sarı sapsarı saçlarınla, rüzgarın esintisiyle elimizi tutarak sen hoşgeldin. gözlerinde yağmurunla sen hoşgeldin. Vivaldinin  sevdiğim parçasıyla hoşgeldin......

26 Ağustos 2011 Cuma

özlediklerim 2.....

Çocukken bu yaşlara gelebilmek deli olurdum. büyükler sorduğunda kaç yaşındasın diye hep yaşımı  1 yaş büyültüp bazende 16 bucuk derdim. annem kızım sen daha 15 sin desede... anne hesapla bakiyim işte diye büyük olmak ne marifetse niyeyse neyse büyük olmak için çırpınırdım. Şimdi yaşım çok büyük değil anneme göre hala çok küçüğüm ben kendime görede çok küçüğüm belki ama.... ben özledim.. nelerimi

anneee sibelle ben vildanlara gidicez vildanın ayağı kırılmış diye yalan söylemeyi. Bir birimize yazdığımız  her kelimenin farklı kalemleriyle birbirimize yazılar yazmayı  özledim. sırf iki dakika daha fazla birbirimizi görebilmek için kapı önünde dikilmelerimizi, sokakta yürürken bir kapının ziline basıp kaçmayı özledim ben.
sorumsuzca hareket etmeyi. o ne der bu ne der aman ne derse desin annem de kızsın babamda nolcak diyip risk almalarımızı özledim. Okula giderken pastaneden çıkan sıcak pogaça kokusunu özledim.  Bir filmin kahramanı gibi kendimi sanıp onun gibi davranmayı özledim. Hani eskiden canımın istediğini cidden yapardım. şuan birşeyler engel oluyor. Ya yapacak gücüm olmuyor. ya da enerjim.... BÜYÜDÜKÇE KÖK SALIYORUM... ya siz?

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Ben çok özledim.....

  Aşkın tarifini herkes kendine göre yapar.Bilirim. herkesin aşkı kendine özel ve güzeldir. Sevdiği zaman en çok kendi sever. En güzel sevgi aşk kendi aşkıdır. Bundan tam 5yıl önce...hayatımda aşkı yanlış tanıdığım zamanlarda. Hani insan aşkı bulduğunu sanar ya kaybeder ayy ben bir daha aşık olamam sevemem der ya işte o zaman yanıbaşımda duran en yakın arkadaşımın kardeşimin evinde ben ilk kez aşık oldum. Nerden çıktı bu yazı demeyin. Allah aşkına bir yazının sözün çıkması için birşey mi olmalı. Biz birlikte 5 yıl geçirdik ve hala zaman bizimle işliyor.... şimdi o uzakta ASKER'de az günümüz kaldı. İşte uzun zamandır blogumu kendimi ihmal edişlerimin nedeni.Yazmak istiyorum. Aama Adından başka ondan başka birşey yazamıyorum. Çok özlüyorum. Bazen sesinide duyamıyorum. Bekliyorum arar mı? Haberleri izlemiyorum....izlemeye neyse... Bu süreçte destekçilerime teşekkür ediyorum. Mesala ben askere gitti diye ağlarken teselli edecek kişi ölsem aklıma gelmiycek bu konuda çok sert olan babam...mesala annem, dostum pınarım,kardeşimmm gözdem,görümcekardeşim gizemim, mesala selam verdiğim herkes.İYKİ VARSINIZ.... ben çok özledim bunuda en derinden hissettiğim bu güzel yerde paylaşmak istedim......

ps :(fotoğrafımız sevgili yaşampınarından)

13 Ağustos 2011 Cumartesi

8 Ağustos 2011 Pazartesi

anılarım...yıl 1993



Ben uzun zamandır blog aleminden uzaklardayım.Yazmasamda sizleri takip ediyorum seve seve. Bazen uzakta olmak içinde yaşamak,kalemini sadece kendine saklamak en güzelidir. Dedim ya yazan ama paylaşma konusuna gelince sıkıntılı süreç içerisine girerim. Özgün yazılar genelde 35 yaşlardan sonra çıkar derdi çok kıymetli hocam.

Mübarek ramazan aylarındayız. Ramazan aylarında sahur sohpetleri,iftar sohpetleri çok olur bizim ailemizde. Ben küçükken ramazan kışın olurdu. Ben anneannemin yanında büyüdüm. O zamanlar sahura o beni kaldırmazdı tabiiki çok küçüğüm diye. Ama dayımla muhabbetlerine ortak olmak için mutlaka o sofrada bende olurdum. Çay kokusu burnumda. Kızarmış ekmekle beraber. Gözüm yeni alınmış çantama takılırdı. Benetton'un her rengi içerisinde acaba yarın okulda neler öğreneceğim diye koşarak gittiğim.

Şimdilerde aylardan AĞUSTOS YILLARDAN 2011 ben artık okulların açılmasını bekliyorum. SONBAHARI ÇOK AMA ÇOK SEVİYORUM.....

7 Ağustos 2011 Pazar

SEMAVER.....Yıl 1996



Yıl 1996 ortaokulda öğretmenimiz şiirle ilgili bir ödev vermiş. Toplanıp birkaç arkadaş başlıyoruz sahafların yolunu tutmaya. Dolaşıyoruz kitapçıların arasında. Gülüşüyoruz. Keyifleniyoruz. Ben doğma büyüme fatihliyim. Fatih hastası bir annenin çocuğuyum. Öyleki genç kızlığı geçmiş annemin bu semtte ve benimde gençliğim geçmte.... Eskidir hani bu semt. Tarih kokan bir semtin içinde öğrenerek büyüdüm. Yürürken Sahaflardan Edirnekapı yönüne doğru karşımıza yolun. SAĞ tarafında bir dükkan belirdi. şimdilerde o dükkanda ne yazık ki kitaplar yerine kıyafet,manto vs. satıldığı neyse. girdik dükkanın içinden içeride kahve kokusu....kitap okuyan tonton amca ile teyze. Öğretmenimizin verdiği ödev için araştırma yaptığımızı. kitap almamız gerektiğinden bahsettim.İşte ben ozaman tanıdım ORHAN VELİ KANIK,CEMAL SÜREYA,SAİT FAİK ABASIYANIK,AZİZ NESİN'i. Sait Faik Abasıyanık'ın hala kütüphanemde duran SEMAVER'İni ben onlardan aldım. Nezaman semaver'De çay içsem ve ya o dükkanın önünden geçsem hep aklıma ikisi gelir. Eğer hala okumadıysanız SEMAVER'İ üzgünüm ben sizden şanlıyım derim....