Hakkımda

20 Ocak 2010 Çarşamba

Eğer şimdi bir bilet alsaydınız nereye giderdiniz?










Hayatınızda bazı anılarınız vardır.
Tamda ihtiyacınız olduğu anda karşınıza çıkar.
Çok yoğun olabilirsiniz. Ya da boş olabilirsiniz? ama yolculuklar beni herzaman heyacanlandırmıştır. Bugün yolculuğumu kendi içimdeki anılarıma yaptım.





















AHH ahh içimdeki uzaklara gitme fikri. Bazen insan okadar bunalır ki. en güzel yolu kaçışta bulur. En güvenli yeriniz olan eviniz artık sizi sıkıyor olur.Sıkıntılı anlarımızda herzaman uzaklar bizim kurtarıcımız gibi gelir.Hayır gidemeseniz bile açıp eski resimlerinize bakmak ilaç gibi gelebilir.
En sıkıntılı anlarınızda eski kaçış anları ve kafanızın içindeki güzel anılarınız sizi kurtarabilir.
CAN YÜCEL'İN GİTMEK ŞİİRİNİN BU KISMINA BAYILIYORUM.
Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına, bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle ''yanına almak istediği üç şey'' falan yok.
Bir kendisi. Bu yeter zaten.
Herşeyi, herkesi götürdün demektir
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan. Ama olmuyor. .
Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor
Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınamıyor.
Böyle gidiyor işte.
Bir yanımız ''kalk gidelim'', öbür yanımız "otur'' diyor. '
'Otur'' diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira. İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu... En kötüsü alışkanlık.
Alışkanlığın verdiği rahatlık, monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz. Kuş olup uçmak isterken ağaç olup kök salıyoruz.
KEŞKE BİR BİLET ALABİLSEK ŞİMDİ EN ÇOK GÖRMEK İSTEDİĞİMİZ YERE GİDEBİLSEK.
EĞER ŞİMDİ BİR BİLET ALABİLSEYDİM İLK BİLETİ MARDİN'E ALIRDIM HEM MARDİNİ HEMDE HASANKEYFİ GÖREBİLMEK İÇİN.
eskilerden ama çok eskiden kalma bir video

Hiç yorum yok: