Hakkımda

5 Nisan 2010 Pazartesi

kalın zincirlerle örülü özgürce istekler...


Bazen içinizden kahkaha atmak gelir ama içten atmak. Ama böyle zamanlar en içten kahkahalarınızı bilin ki çocukken tanıştığınız en güzel anılarınızı paylaştığınız birbirinizin en güzel zamanlarını ya da en çılgın zamanlarınızı bildiğiniz gerçek dostluklarınızın yanında en içinizden geldiği sesinizle yaparsanız. Kafanız karmakarışık telefonu çevirirsiniz ve 5 dk sonra yanınızda bütün derdine rağmen hala size attıracak kahkahaları vardır ve siz yine onların yanında 13 bilemedim 15 yaşınıza geri döndüğünüzü hissedersiniz. Ve ayrılma zamanında ise tekrardan büyüklüğün vermiş olduğu o yük dolu sorumluluk küfenizle eve doğru yola koyulurken bir an almış olduğunuz o ferah nefesin yerine nefes alırken kalbinizde bir ağırlık olur. Ve eski dostlarda anların mutluluğuna sığınırsınız. Hani mutluluğun anlarda gizli olduğunu söyleyip dururum ya. Hani o mutluluk süre gelmeyen ve sürekli yakalayıp bir an giden anların gizeminde saklı olan mutluluk….
Bugün yolda yürürken içimden bir şeyin kalın bir zincire bağlı olduğunu hissettim. Eskiden her zaman uçan kuş gibi kümelenirdi o hayallerim. Şimdi hayallerimizin gerçeklerle bağlantısını eşitlemeye çalıştığımızdan mıdır ne? Hissedemez olur insan he ola ki hissetmek istediniz o özgürlük duygusunu hemen içimizde her biri birbirine bağlı yaparak oluşturduğu kalın bağlı zinciri hissedersiniz. Kimimiz bir yerlere gitmek istese içimizdeki zincirin bir halkası işin var nereye der… Diğer bir ses hadi kalk İskender yemeğe Bursa’ya gidelim dese baya yol evde çocuklara kim bakacak der… Ve o içimizdeki çocuk ne zaman bir çılgınlık yapmak istese zincirlerimiz de kalın bağlarıyla örer etrafını. Ve nefes alırken daraltır içimizdeki özgürlük kıpırtısını. Ve ne zaman iki karar arasında kalsak ne yazık ki öbür yanımız hep engel olur istediğimizi seçmeye. Ama eskiden böylemiydi? Ne zaman biri bir şey dese diğeri kuş olur gelirdi ve gittiğimiz yere ya da biz kuş giderdik gittikleri yere…
Çok mu üzüntülü yazdım bilemedim ama bugünlerde kiminle konuşsam herkes aynı şeyden şikâyetçi…

Hiç yorum yok: