Hakkımda

26 Aralık 2009 Cumartesi



Bir sabah uyanıyorsunuz mükemmel giden herşey birden değişiveriyor nasıl mı?
Düşünelim 2 dk 17 sn bütün dünya aynı anda bayıldığımızı. O an ne yapıyorsak bırakıp bayılıyoruz. 2 dk 17 sn de geleceğinizi görüyorsunuz. Ve bu gelecek 6 ay sonra… Belki evleniyorsunuz, belki boşanıyorsunuz belki, âşık oluyorsunuz ya da sevdiğinizi kaybediyorsunuz. Ya da Ölüsünüz?
Lost dizisi bitmek üzereyken Lost tadında bir diz arayışında olanlara Flash Forward dizisini öneririm. Lost’un yerini belki alamaz ama Lost’u severseniz eğer bunu da seveceğinizi düşünüyorum.

Bir an için herkes bayılsa 2 dk 17 sn kendi geleceğinden 6 ay sonrayı görsek nasıl olurdu?

Ülkemi düşündüm de bölünme, kavgalar, küfürler, silahlar yerine, barış kardeşlik, dostluk birlik gelir miydi?
Sokaklarda insanlar yürürken birbirlerine kızgın gözlerle bakmak yerine merhaba dersem bir kötülük gelir mi düşüncesini bir kenara bırakarak merhaba diyebilir miydi?
Sen kadınsın, sen erkek, sen Müslümansın sen değil ya da sen Çingene, demeden kardeş olabilir miydik aynı toprak üzerinde yaşayan kardeşlerimizle.
Korkusuzca fikirlerimizi diğer görüşteki arkadaşlarımıza söyleyebilir miydik?
Okula giderken çocuklarımıza acaba trafikte başlarına bir şey gelir mi diye düşünmeden arkalarından el sallayabilecek miydik?
Ya da üniversite sınavı kalkar mı? Herkes istediği bölümü okuyup istediği işi yapabilir mi? Mezun olurken acaba iş bulabilir miyim korkusu olmadan.
Şu sıralar havalar çok soğuk evlerimizde sıcak köşelerimize çekilmiş uyurken acaba sokakta yatan o sahipsiz çocuklarımızın bir yuvası olabilecek mi?
Gözlerimi kapatıyorum ve diyorum ki iyi ki geleceği göremiyoruz. Geleceğimizi bugün şekillendirir. Ve bugün gelecekte güzel şeyler yaşamak için ne yapıyoruz?
Ben inanıyorum şimdi olmasa da 6 ay sonra olmasa da bir gün güzel günler göreceğiz.
Nazım hikmet’in dediği gibi;

Güzel günler göreceğiz çocuklar

Motorları maviliklere süreceğiz

Çocuklar inanın, inanın çocuklar

Güzel günler göreceğiz, güneşli günler

Hiç yorum yok: