Hakkımda

26 Mart 2010 Cuma


EĞER BEN Yolculuk içindeysem kendimi bırakırım yolun akısı içerisindeki düşüncelere. Gece vakti seyirde en güzel olan ışıkların parıltısı yüzüne vururken siz parıltının geldiği evde neler yaşadığını merak edersiniz? Bazı evlerde mutluluklar doyasıya yaşanırken bazılarının evinde boşlukla beraber büyüyen yalnız vardır da diyebiliriz. Çok küçükken araba ile uzun bir yere gidileceği zaman çok mutlu olurdum. Yol boyunca evleri izlerdim, arabaların içindeki insanlara bakardım. Ve Her uzun yol bana yol boyunca uzanan evlerdeki hikâyeleri düşündürürdü. Yaşım ilerledikçe aslında evlerin içinde çocukken sandığım gibi hayatlar olmadığını, masal dünyasının yerini acı gerçeklerin aldığını anladım. Anladım ki bizler küçük iken ne yaşarsak büyünce unutmazmışız ve onu her ince ayrıntısına kadar hatırlarmışız. Çocuklar kendilerini çok seveni ve kendilerini hiç sevmeyeni aslında sevmiş gibi yapanı gerçekten nasıl biri olduğunu hemen anlarlarmış , aslında onu ezeni, hor göreni baskı kuranı hiç ama hiç unutmazlarmış .
Kırılmış bir çocuk kalbi asla onarılmazmış. Kırılmış kalpler bile onarılabilinir belki zamanla ama kırılmış bir çocuk kalbi onarılmazmış. Bir çocuğun kalbini kırmamak için öncelikle bir çocuk gibi hassas kalbe sahip olmalısınız. Bir çocuk gibi bakmak için onun gibi masum gözlere sahip olmalısınız o gülüşün içindeki masumiyeti yakalasak bile onu bırakmamak için.
Bugün ben büyüsem de artık büyüsek de önceden çocuk olduğumuzu ve bir çocuğun masum olduğunu içinde kin nefret barındıran
insanlara çocukların önemli olduğunu ama çok kıymetli olduklarını hatırlatmalıyız.

Hiç yorum yok: