Hakkımda

20 Şubat 2010 Cumartesi

nekadar çok şey hatırlamak istiyorsan o kadar çok şey biriktireceksin.


Herkesin hayatında unutmadığı anlar olabilir. Ya da unutmak istediği anlar. Hayatınızın en uç noktasında geriye baktığınızda ya da geriye bakmaya ihtiyaç duyduğumuzda işte anılardır bize yakında duran... derken size güzel bir yazı armağan ediyorum.


Ne kadar çok şey hatırlamak istiyorsan o kadar büyük bir saray yapacaksın kendine. Bir harem kuracaksın; bir de selâmlık. Sofalar, divanlar, büyük salonlar, o salonları birbirine bağlayan uzun koridorlar, kuleler, mahzenler, koğuşlar ve köşkler tasarlayacaksın; kabul yerin ayrı olacak, yatma yerin ayrı; mahrem işlerinin her biri için küçük bir odan; kütüphanendeki rafların, bölmelerin, dolapların ve çekmecelerin sayısını, sırasını bileceksin; mahzenleri neyle, ne kadar dolduracağına sen karar vereceksin, ne kadar çok şey hatırlamak istiyorsan o kadar çok şey biriktirecek, o kadar büyük bir saray kuracak, o sarayı o kadar geniş bir bahçenin ortasına oturtacaksınBir saray yapacaksın kendine ve hatırlamak istediğin her sözü, her yüzü, her bilgiyi, her ânı o sarayın bir köşesine yerleştireceksin. Hafızanın mimarisine sen karar vereceksin, hatıralarının düzenini sen kuracaksın. Kendi geçmişinin kâhyâsı olacaksın.

UMARIM UNATAMAYACAĞINIZ VE SARAYINIZIN ODASINA YENİ BİR ODA DAHA EKLİYECEĞİNİZ HARİKA BİR PAZAR VE DEVAMINDA HAFTASINI YAŞARSINIZ VE YAŞARIZZ......( bu arada kalın yazılı olan kısmı yasemin çongar'ın yazısından alıntı yaptım )

1 yorum:

the sin dedi ki...

her odada bir anın olacak ''O'' anı unutturmayacak