Büyüdüğünde okuman için;
ELbette her anne çocuğunu çok sever. Ama ben ben varya kızım. seni öylesine seviyorum ki. gözlerim sen bakar,kulaklarım seni duyar olmuş. nefes alıp verişim gülüşünden ibaret olmuş. hayatımın düzeni sana ait senler binlerceler olmuş.
sen iyki geldin. kızım. hayatımıza. sefalar getirdin. Herkes evladını sever ben seni hep daha çok seviyorum. eskilerle yaşamıyorum. kaybettiğim yüreğimi unutmuyorum. ama allah bana ikinci bir yüreği verdi. canlanmam için. hoş geldin kızım. benim için artık geçmiş yok sen varsın. benim için artık senle babandan başka yol yok.
Meğer ben ne anneymiş. hazır ola geçtim. küçük ellerinle bana yolu gösterdin.
korkularımın şeklini değiştirdin. eskiden korktuğum ne varsa unuttum gitti. gözyaşlarımı artık boşuna akıtmıyorum.
hoş geldin kızım;
bir baharda çiçekler açtırdın evimize.
adın gibi Elif gibi dik Nehir gibi hep dupduru canlı mutlu ol.
seni çok seviyorum.
annen
Dicle:) sende benim kızım Nehir
DİCLE KIYISINDA MASAL KENTİM
BU KENTE HOŞGELDİNİZ:)
Hakkımda
2 Kasım 2015 Pazartesi
27 Nisan 2015 Pazartesi
GEÇİP GİDEN ZAMANLARI BİR YERLERDE BULSAM... SONRA ÜZÜLSEM ÜZÜLDÜĞÜME ÜZÜLSEM...GÖZYAŞIMA DALIP DALIP SENİ HATIRLARIM.
22 Şubat 2015 Pazar
Bazen bazı hayatlar dışarıdan göründüğü gibi değildir. Kimisi çok mutsuzken yalanlar söyler. Kimisi bazen mutlu bazen mutsuz hayatında yetinmenin verdiği sabrı öğrenir hayatına devam eder. Kimiside hiç kimseye değilde kendine bunu yaptığına inanamaz. Kader insana çeşitli yol ayrımı verir. O yol ayrımlarında insan kaderine ait kararlar verir. o an kendini çok akıllı sanan sen verdiğin karardan pisman olursun. ama var ya egon öylesine güçlüdür ki bir türlü verdiğin kararın yanlış bir karar olduğuna asla inanmazsın. gel gör ki bunun farkında olan sadece akıllı insanlardır. Aptallar kendini kandırır ya da kendini kandırmaya devam eder.
Evet ben hep saf temiz kararlar vermek istedim hayatta verdiğim karar doğru mudur diyede düşünmedim. bana hep fazlasını gösterdi hayat verdi de sağolsun. ama asla aptal biri olmadım.saf oldum ama asla aptal olamadım. Şimdi kendimle başa çıkmakta zorlanıyorum. Kadere inanıyorum mu zaman zaman. ama kaderin bize çift seçenekler sunduğuna daha çok inanıyorum.
Ama affediciliğim yerine ızdıraplar bırakıyor. ben neden kolay affedemiyorum artık? ya da ben neden kolay unutamıyorum. Ya da kendimi unutturmak için zorluyorum. ya neden yoruyorum kendimi... Bazı insanlara neden tahammül edemiyorum. ya neden ben yara alıyorum her dokunuşlarda her söz diye atılan acımasız darbelerde. Elif Şafak der ki; “Bazen... böyle birdenbire yaralanıveririz. Ama her yara iyileşir. Eninde sonunda kabuk bağlar, üstünü kapatır. Gözlerden saklanır. Çünkü hiçbir yara görülmek istemez. Yeter ki bu yara gözbebeklerine çıkmasın. Çünkü eğer gözbebeklerin yaralanırsa, bir daha asla aynı gözle bakamazsın dünyaya. Baktığın her şeyin kötü yanını görmeye başlarsın. Saklı kalmış pislikler bile kaçmaz gözlerinden. Öteki insanlar da hisseder artık aynı şeyleri görmediğini ve artık onları sevmediğini. Rahatsız olurlar. Onlar da bir daha aynı gözle bakamaz sana. Bu yüzden kimse seni yakınında görmek istemez. Resim aynı resimdir aslında, değişen senin gözlerindir. Eğer sen çıkarsan resimden, her şey eskisi gibi kalır, herkes rahat eder. Şahsen bence en iyisi, gitmektir böyle durumlarda. Üstüne üstüne gitmek. İnadına!” Üzülme!.
Evet ben hep saf temiz kararlar vermek istedim hayatta verdiğim karar doğru mudur diyede düşünmedim. bana hep fazlasını gösterdi hayat verdi de sağolsun. ama asla aptal biri olmadım.saf oldum ama asla aptal olamadım. Şimdi kendimle başa çıkmakta zorlanıyorum. Kadere inanıyorum mu zaman zaman. ama kaderin bize çift seçenekler sunduğuna daha çok inanıyorum.
Ama affediciliğim yerine ızdıraplar bırakıyor. ben neden kolay affedemiyorum artık? ya da ben neden kolay unutamıyorum. Ya da kendimi unutturmak için zorluyorum. ya neden yoruyorum kendimi... Bazı insanlara neden tahammül edemiyorum. ya neden ben yara alıyorum her dokunuşlarda her söz diye atılan acımasız darbelerde. Elif Şafak der ki; “Bazen... böyle birdenbire yaralanıveririz. Ama her yara iyileşir. Eninde sonunda kabuk bağlar, üstünü kapatır. Gözlerden saklanır. Çünkü hiçbir yara görülmek istemez. Yeter ki bu yara gözbebeklerine çıkmasın. Çünkü eğer gözbebeklerin yaralanırsa, bir daha asla aynı gözle bakamazsın dünyaya. Baktığın her şeyin kötü yanını görmeye başlarsın. Saklı kalmış pislikler bile kaçmaz gözlerinden. Öteki insanlar da hisseder artık aynı şeyleri görmediğini ve artık onları sevmediğini. Rahatsız olurlar. Onlar da bir daha aynı gözle bakamaz sana. Bu yüzden kimse seni yakınında görmek istemez. Resim aynı resimdir aslında, değişen senin gözlerindir. Eğer sen çıkarsan resimden, her şey eskisi gibi kalır, herkes rahat eder. Şahsen bence en iyisi, gitmektir böyle durumlarda. Üstüne üstüne gitmek. İnadına!” Üzülme!.
Dert etme can!..
Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, yürüyebiliyorsan..
Ne mutlu sana!.. Elinde olmayanları söyleme bana..
Elinde olanlardan bahset can!… Üzülme!..
Geceler hep kimsesiz mi geçecek?..
Gidenler dönmeyecek mi?..
Yitirdiğin her ne ise; bir bakarsın yağmurlu bir gecede..
Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış…
Bil ki! Güzellikler de var bu hayatta…
Gel Git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?..
“Hüzün olgunlaştırır” …“Kaybetmek sabrı öğretir”…
Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, yürüyebiliyorsan..
Ne mutlu sana!.. Elinde olmayanları söyleme bana..
Elinde olanlardan bahset can!… Üzülme!..
Geceler hep kimsesiz mi geçecek?..
Gidenler dönmeyecek mi?..
Yitirdiğin her ne ise; bir bakarsın yağmurlu bir gecede..
Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış…
Bil ki! Güzellikler de var bu hayatta…
Gel Git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?..
“Hüzün olgunlaştırır” …“Kaybetmek sabrı öğretir”…
(Mevlana )
11 Temmuz 2014 Cuma
uyusam unutsam uyandığımda unutmasam...
Sizin hiç hergün unutmak isteyerek güne başlayıp uyandığınızda unutamayacaklarınız oldu mu? Benim oldu. hemde birkez... bir daha asla değiştiremeceğim. ne yaparsam yapayaım unutmaayacağım aslında unutmak istemeyeceğim birşey...
bana geçti diyorlar. bazıları birdaha olmaz. bazıları kimler neler yaşıyor diyor. bazıları görmemezlikten geliyor. bazıları çok güçlüsün sen diyor. ama ben hergün var ya ben hergün unutamamakla uyanıyorum güne. ben varya ben bogazım agrıyor ağlayamamaktan içime atmaktan. dümdüz oluyorum kalpsiz bazen. ben varya ben dünyanın en çaresizi oluyorum. kendime üzülüyorum bir bakıyorum kendimi tanıyamıyorum. kimileri ben senin yerinde diye cümlelere başlıyor. kimileri bugün nasılsın diyor. iyiyim. diyorum.. ama iyimde kimi zamanlar.
Geçti bitti diyorum. fırtına dindi. fırtına geçip bittiği köyleri yokeder. ardın da yıkık duvarlar kalıntılar izler bırakır kendinden. Sonra orda yaşayanlar yeniden can bulmaya çalışır. eskiyi unutmaz. gelecekten korkar mı bilinmez. ama daha dikkatli davranır. evlerini inşaa ederken.
sadece zamana yardım ediyorum ben. bana bir iylik yapsın diye. dünyadaki en acı şey bünyeye girdiği anda dünyadaki en büyük sevginin uyandığınızda birden yitip gitmiş olmasıdır.
SON OLARAK SÖYLEMEK İSTEDİĞİM BİR ŞARKI VAR ferda anıl yarkın'ın eskiden söylediği bence hala güzelliğiini koruyan sonuna kadar geldim. kavuşamadım ben sana anlatamadım derdimi....
bekledim inan seni hergün. dayanamadım sevgisiz. yaşayamadım ben sensiz.
AYLAR GEÇSEDE YILLAR GEÇSEDE BİR ÖMÜR BÖYLE SÜRSEDE BEN SENİ UNUTAMAM ANNEM.....
8 Temmuz 2014 Salı
işte böylee
Onun için bu bir yarım kalmışlığın hikayesiydi. Nerden başlayacağını bilemediği.Yüzünü asla tanıyamayacağı, sesini duyamayacağı. Ona sen benim için ne kadar önemliydin diyemeceği bir yarımlıktaydı. Hayaller kurarken daha bu yaşta insan kararlar vermemeli hayatta diye düşünüyorum. bir karar verdiğin zaman o karar seni mutlaka başka kararlar vermeye yada tercihlere doğru götürür. İnsan hayatta bilinmeyenlerle yaşarken planlar yapıyor maalesef. ki işte yapılan o planlar başına da koca dertler açıyor. vicdan muhasebesi, uzun süren sessizlik bir daha kararlar alma ama asla ve asla uygulamaya koyamama gibi durumlarını da beraberinde getiriyor.
Aciziim aciziz AZİZİM vesselam. kimimiz gezmek tozmak peşindeyiz, kimimiz eften püften. ama hepimiz etten kemikteniz vesselam. Herkesin hayatında kaybettikleri vardır. kaybedecekleri de olacaktır. Bazı kayıplar insanın ciğerini söküp alıyor be. Adama vay benim kalbim var atıyor ama aslında kalbimde yok artık dedirtiyor. Bazı kayıplar arkasından göz yaşları döktürtemiyor. Çünkü biliyor O da gözyaşların dökülse bir türlü oluyor dökülmese bin türlü. Herkesin var dimi kayıpları. Arkasından baktıkları ama göremedikleri. Yüzünü görmek istedikleri can atardım biliyormusun kokusunu duymaya hiç birşey olmasa bana ait ona ait ondan birşeyler bulmaya. ACİZİMM ACİZİMMM BUARALAR AZİZİM. yarım kalmışlıık ama öyle böyle değil bu kalmış benim ciğerimi söktü aldı. arkasından önce gözyaşları döktürdü ya hani. artık o yaşlar kalpten gelmeye başlayınca öylece kalakaldım vesselam.
Aciziim aciziz AZİZİM vesselam. kimimiz gezmek tozmak peşindeyiz, kimimiz eften püften. ama hepimiz etten kemikteniz vesselam. Herkesin hayatında kaybettikleri vardır. kaybedecekleri de olacaktır. Bazı kayıplar insanın ciğerini söküp alıyor be. Adama vay benim kalbim var atıyor ama aslında kalbimde yok artık dedirtiyor. Bazı kayıplar arkasından göz yaşları döktürtemiyor. Çünkü biliyor O da gözyaşların dökülse bir türlü oluyor dökülmese bin türlü. Herkesin var dimi kayıpları. Arkasından baktıkları ama göremedikleri. Yüzünü görmek istedikleri can atardım biliyormusun kokusunu duymaya hiç birşey olmasa bana ait ona ait ondan birşeyler bulmaya. ACİZİMM ACİZİMMM BUARALAR AZİZİM. yarım kalmışlıık ama öyle böyle değil bu kalmış benim ciğerimi söktü aldı. arkasından önce gözyaşları döktürdü ya hani. artık o yaşlar kalpten gelmeye başlayınca öylece kalakaldım vesselam.
11 Aralık 2012 Salı
İnsan eskilere özlem duyar. kimileri özlem duyduğunda geleceğe döner bakar. Eski defterleri kapatır. Kimileri eskilerle yaşar onları anar ve onlarla mutlu olur. Siz hangisiyle mutlu olanlardansınız bilmem ama ben arada eskilere dönenlerdenim. Belkide şuan geldiğim yeri anlayabilmem için ara sıra eski defterleri açıp karıştırmam lazım. Eskiden neyi çok iyi yaptığımı düşünmem lazım. Eskiden nelerden hoşlandığımı bilmem lazım. Bazen ben ben olmaktan çıkıp başka birşey oluyorum. Bazen ben kendimi bile bilemiyorum. Ondandır ki bu akşam aslında eski ne yaşadıysam bakmak için buraya dokunmak istedim. Uzun zamandır uğramadığım köşelere dokunur oldum. Ben bazı günlerimi özler... bazı günlerimide ne salakmışım niye bukadar üzülmüşüm der oldum. Artık daha acımasız daha bir köşeye sıkışık hissediyorum. Bazen ben böyle hayal etmemiş böyle düşünmemiştim diyorum. Bazen ya böyle olmasaydı ben nolurdum diyorum. Herşey nerde başladı diye düşünüyorum. Birde bakıyorum başa dönmüşüm. Sizi bilmem ama ben kışın ve özlemin etkisiyle neler düşünüyorum. Özlem ve sevgiyle bir yazı yazmaya karar verdim. İçinde sadece ailemin olduğu bir yazı olmalı diye düşündüm. Evde iki küçük çocuk sesi olmalı dedim. Onların arkasından dağıtmayın diyen birde anne. Eve geldiğinde yorgun hissetmeyen bir baba olmalı diye düşündüm. Ben yazımda çocukluğumdan kalma sıcak bir anı yazmak istedim. Dönüp yazmak istedim... ama hepimiz ayrı yerdeyiz onu farkettim. Ama biliyorum içimizde birbirimizle dolu sevgimiz var. canım kardeşim bu yazım sana hediyem olsun. seni çok özledim.
22 Ocak 2012 Pazar
Hayat Nedir?
26 Yaşımda benim hayattan anladığım nedir?
Hiç ummadığın anda hayat insanın yüzüne çarpıveriyor tokadını valla. Sen başlıyorsun hayata umutlarından bahsediyorsun. sen bunlardan bahsederken. gizliden hayat sana kıs kıs gülüyor. işte sen başına gelince anlıyorsun. hiç birşeyin istediğin gibi olmadığını. aslında sen gerçekleştiremediklerine yada gerçekleştirme ihtmali olmamasına yanıyorsun. bu ihtimalin olması bile ne güzel olurdu ? diye düşünüyorsun. Bu aralar kendime üzülüyorum. Kimse ne yaşadığımı anlayamaz diyorum.
Ve ben biliyorum... hayatın; boş bir hikayeden farksız insanların, büyüttüğünüz duygu ve hayallere, yazdığınız geleceğe saygısı olmadan kendi istekleri doğrultusunda sizin kurduklarını yıktıkları bir yer olduğunu
Hiç ummadığın anda hayat insanın yüzüne çarpıveriyor tokadını valla. Sen başlıyorsun hayata umutlarından bahsediyorsun. sen bunlardan bahsederken. gizliden hayat sana kıs kıs gülüyor. işte sen başına gelince anlıyorsun. hiç birşeyin istediğin gibi olmadığını. aslında sen gerçekleştiremediklerine yada gerçekleştirme ihtmali olmamasına yanıyorsun. bu ihtimalin olması bile ne güzel olurdu ? diye düşünüyorsun. Bu aralar kendime üzülüyorum. Kimse ne yaşadığımı anlayamaz diyorum.
Ve ben biliyorum... hayatın; boş bir hikayeden farksız insanların, büyüttüğünüz duygu ve hayallere, yazdığınız geleceğe saygısı olmadan kendi istekleri doğrultusunda sizin kurduklarını yıktıkları bir yer olduğunu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)