Hakkımda

11 Aralık 2011 Pazar

MEVSİME GÖRE RUH HALİ

Ben her mevsimi sevmem. Ben her mevsimdeki gibide hissetmem. İnsan kendisinin verdiği kararları daha bir kolay yaşıyor. Kolay kabulleniyor. Başkaları için kurulmuş hayaller, başkaları mutlu olsun diye sonsuz sessizlikler. Başkaları memnun olsun diye mış gibi yapmalar...
İnsan kendisinin verdiği anlık karardan bile yanlış olsa da mutlu oluyor. Kendisinin yaptığı yanlış bile onu mutlu ediyor.  
Ben her anımda yüzeysel olduğumu düşünür oldum son zamanlarda. Derinde yaşadıklarımı değilde an be an bana sıkıntı veren saçma şeyleri paylaştığımı farkettim. Eskiden başa çıkma becerim yüksekti belkide geçiştiriyordum. Belki de farkındalığım arttı kendime dair bilmiyorum ama Mevsim kışa gelirken herkesin kendi hayatlarının hangi sırasında olduğumu düşünür oldum son zamankarda. Herkesin önceliği varken hayatta ben önceliklerimi oturttuğum insanların hayatlarında sıramı arar oldum. Belli ki o kadar fedakarlık iyi değilmiş. Zamanında başkalarının düşündüp kıyamadığım vazgeçtiğim hayallerimi nasıl olsa o affedicidir. Bir şekilde susar yumuşaktır. SERT DEĞİLDİR. diye düşündüklerini zamanla anlamadım ben. Bir anda anladım. TOKAT gibi yüzüme çarpttı . Şimdi elimi bile kıpırdatacak halim yok. birileri birşeyler yaparken onları uzaktan seyrediyorum. İnsan kendi verdipi kararlarda anlık bile olsa kendi verdiği için mutlu oluyormuş. Kendi kararını yaşayan kim varsa tebrik ediyorum. ben kendi kararımı vermeyi 27 yaşında öğrenmeye çalışıyorum. Neyazıkki arkadamda bıraktıklarıma dönüp bakmak istiyorum....

1 Aralık 2011 Perşembe

İKİNCİ KAZANIM...

Bu aralar kendimi işime veriyorum .kimseyle konuşmak, görüşmek, iletişim kurmak istemiyorum. İSTEMİYORUM. Çok yoğunum diyorum. hep bahane üretiyorum. Yoğunluktan öylesine memnunum ki çünkü bundan ikinci kazancım var. Bir ben biliyorum nedenini. kendimle birde sevgili terapistim ile paylaşıyorum:))) o kendini bilir. dün yanımdaydı. Uzun uzun sohpet ettik. bana oyle iyi geldiki. Yaşadığımı kaçtıklarımı ve kaçmaya çalıştıklarımı anlattım. Anlatana kadar farkında değildim. taa kii neyden kaçtığımla yüzleşene kadar.
 
  Dünya da her türlü insan vardır. Birde En çok da iyilik yapıpda yumuşak yüzlü olup da karşısındaki tarafından üzülenler. Ben bu insan tipindenim. Yüzüm çok yumuşaktır. Asla hayır demeyi bilmem. Hayır desem ne farkeder karşımdaki üzüldü diye gönlünü almaya çalışırım. Kimse gelip senin gönlünü alır mı diye sorar sanız:) tabiiki hayır. Ben üzüldüğümü de belli etmem. Çok konuşurum söylenirim. Dün öğrendim ki ben duygu paylaşmıyormuşum. Yüzeysel konuşuyormuşum. Farkına varmadım ne yalan söyleyeyeim. Farkına varanda olmadı çevremden.
 Belli ki bu aralar yalnız başıma kalamadığım için Yalnız kalmaya ortamlar hazırlıyorum. Mesala işle uğraşıp telefonlarıma bakmıyorum. Şimdi bunu okuyan dostlarım ailem bilerek mi yapıorsun itiraf ediyorsun diyecekler ve KIZACAKLAR.... HAYIR bilerek yapmıyorum. Farkında değilim. SİZ HİÇ İKİNCİ KAZANÇ DUYDUNUZ MU?
İŞ yerimden en geç ben çıkıyorum(Çıkış saatim erken olduğu halde). Sürekli iş konuşuyorum. Sürekli iş ile igili kaygılar yaşıyorum. Ben farkettim ki aslında gerçekten beni rahatsız eden gerçeklerden kaçmak için bu yolu seçiyorum İŞTE BU BENİM KAZANCIM...